Helaldede.com

Bu seri yazımızla sizlere market alışverişlerinizde sağlığınıza ve inancınıza zarar verebilecek  bazı uygulamaların bilgilerini ürün adı başlığı ile  vermeye çalışacağız demiştik ve ilk yazımız Yumuşak şekerler konusunu işlemişti. Bugünkü yazımızın konusu; maalesef  gizli ve açık çok yaygın kullanılan “Patates ve Mısır cipsleri” olacak.

2. PATATES VE MISIR CİPSLERİ

Bundan sonra marketten alisveris yaparken lutfen alacaginiz hazir corbalara, patates ve misir cipslerine, salam, sucuk, sosis, hazir bütün soslara, çorbalara, tuketilmeye hazir donmus donmamis bütün yiyeceklere, kisacası bütün ambalajli gida maddelerine bakiniz. Eger yalan yazmadılarsa %95 ‘inde MSG maddesini bulacaksiniz. Bu maddenin bir de örtülü, gizli adı vardır. Nispeten bilgili tuketicileri atlatmak icin; Lezzet arttırıcı, kıvam arttırıcı, doğala özdeş aroma, E 621, vb. İsimlerle gizlerler. Daha korkuncu olanı söylemem gerekirse bu madde çocuk mamalarında ve ekolojik ve diyet ürünlerinde de kullanılıyor.

Bu madde tuz kristali görünümünde olup, kendi başına tadıldığında hiçbir belirgin tadı olmadığı halde herhangi bir gidaya katıldığında, o yiyecegin lezzetini 6 ila 7 misli arttırdığı bilinegelmektedir. Bu olağanüstü katma değerinden dolayi gectiğimiz 60 yilda bütün Uzak Doğu  ve Asya mutfaklarının vazgeçilmez çeşnisi olmuştur. Günümüze yaklaştıkça Avrupa ve Amerika mutfaklarında da yer almaya başlamıştır. MSG Batı’da popüler olmaya başlarken Uzak Doğu’da gozden düşme trendine girmiştir. Bunun sebebi Ozellikle Çin mutfağında her yemekte  kullanılması ile birlikte bunu tüketenlerde sebebsiz baş  ağrılarının gözlenmesidir. Araştırmalar neticesinde bu tamamen ‘doğal !’ maddenin bir çok yan tesirlerinin olduğu gün yüzüne çıkmaya başlamıştır. Bunu alenen hisseden doğulular da bu maddeden uzak durmaya başlamışlardır. Bunun neticesi olarak da günümüzde ki bir çok Çin’li restaurantlar, lokantalar bu maddeyi artık kullanmamakta ve bunu da vitrinlerine astıkları ” isletmemizde MSG kullanılmamaktadır” ilanları ile kaçırdıkları eski müşterilerini çekmeye çalışmaktadırlar. Türkiye’mizde ise bu madde çok yaygın olarak  kullanılmakdadır;

Monosodium Glutomate(MSG) E621 bilinen bir katkı maddesidir. Ancak aynı zamanda hidrolizlenmiş protein formasyonunda da bulunabilir. Bu formasyonda gıda maddelerine eklendiği zaman monosodium glutomatın mevcudiyetini belirtmeye ihtiyaç yoktur. MSG, hazır çorbalar, salata sosları, sucuk, salam, sosisler, tütsülenmiş balık, patates cipsleri gibi pekçok paketlenmiş gıda maddelerinde lezzet artırıcı olarak kullanılmaktadır. Bir yazar ve sinir hastalıkları uzmanı olan Dr. Russell Blaylock’a göre; ani kalp ölümleri ile (özellikle sporcularda) ve MSG ve yapay tatlandırıcılar gibi katkı maddelerin sebep olduğu excitotoxic hasarlar arasında bir bağ bulunmaktadır. Excitotoxinler bir gurup heyecan artırıcı amino asitlerdir ki, bunlar hassas sinir hücrelerinin ölümüne sebep olabilir.

Yakın zamandaki araştırmalar göstermiştir ki, çok miktarda glutamatın neden olduğu aşırı beyin reseptör hücre aktivasyonu, hücreleri öldürebilmektedir. Bu ise ilave olarak akla getirmistir ki, bu fazla glutamat, Alzaymer, Perkinson ve Huntingdon gibi sinir dejenerasyonu hastalıklarında bir parça rol oynayabilir. Ancak gıdalarla alınan glutamatların bu hastalıklarda bir parça payının bulunması hususu henüz tartışılmaktadır. Ancak tartışılıyor olması dahi sağlığımız açısından bu katkı maddesinden uzak durmamızı gerektirmelidir. Bilhassa çocuk gıdalarında asla kullanılmamalıdır!

Pekçok tüketici de MSG nin hastalık yapıcı etkisini bizzat yaşamışlardır. MSG içeren gıdaları yedikten sonra ortaya çıkan bu rahatsızlıklar, baş ağrısı, mide bulantısı ve kusmadır. Birçok üründe MSG kullanımı maalesef gizli yapılmakta etikette gösterilmemektedir. Eğer güvenli bir katkı maddesi ise üreticiler neden gizlemeyi tercih ederler?

Yoruma kapalıdır.